Antalya’nın bazı ilçelerinde ve yaşadığımız yer olan Döşemealtı’nda belediye meclislerinde yaşanan istifalar hakkında yazayım istiyorum.
“İnanmışları yarı yolda bırakan
seçilmişlere selam olsun diyorum”
( Anladınız siz !.. )
Yerel seçimler öncesi vatandaş ile gerek sosyal medya hesaplarında, gerek gazetelerde boy boy poz veren, “sizin oylarınız ile geleceğimiz makamlarda sizleri temsil etmeye hazırız” diyerek güven elde eden, Ak Partili Döşemealtı Belediye Meclis üyeleri görevlerinde birinci yıllarını doldurmadan kişisel sebeplerden dolayı olduğunu ifade ettikleri istifaları ve değiştirdikleri safları ile yeniden gündemde.
Peki oylarını alarak temsil görevini elde ettiğin Döşemealtı halkı sormaz mı; ardına aldığın insanların oyları ile geldiğin makamı kişisel düşüncelerini ön plana alarak bırakmak ne kadar doğru?
Taşıyamayacağın vebalin
altına neden girdin?
İstifa ettiğiniz koltuklarda oturmaya devam eden Ak Partili meclis üyesi arkadaşlarınızın itibarını hiç mi düşünmediniz?
Açıklamalarınızda parti ilçe teşkilatı ve kişisel düşüncelerinizi ön plana koyarken, size meclis üyeliğinin verdiği ağırlığı kaldıramayacaktınız, gece gündüz demeden; ev ev, köy köy, mahalle mahalle neden gezip oy istediniz?
Belediye meclisinde alınan kararlar o bölgenin gelişimi ve değişimi için yaşam kalitesinin artırılması için ne kadar önemli ise belediye meclis üyelerinin görev ve sorumlulukları da bu kadar önemli aslında.
Üstelik Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son günlerde bir çok toplantıda olduğu gibi partisinin genel merkezinde genişletilmiş il başkanları toplantısı’nda yaptığı açıklamaları dinlediğinizi fakat anlayamadığınızı düşünüyorum.
Yok dinlemedik diyorsanız eğer hatırlatayım. Erdoğan; “2018-19 seçimlerinin sonuçlarını adeta sandık sandık tetkik ederek gereken dersleri çıkarmamız şarttır. Önce teşhisi doğru koyacağız sonra en ideal çözümü hayata geçireceğiz. Türkiye güvenlikten ekonomiye kadar pek çok cephede beka mücadelesi verdiği dönemden geçiyor. Teröristleri öne sürüyorlar ezip geçiyoruz ekonomimize saldırıyorlar kısa sürede toparlanıp yolumuza devam ediyoruz. En büyük güç ve moral kaynağımız milletimizin desteğidir. Şayet bir yerde oyumuz düşmüşse, hele hele milletvekili ve belediye başkanı sayımız azalmışsa hiçbir şey yok gibi hareket edemeyiz. Ülkemize ve milletimize husumet besleyenleri şaşırtmak, bizim için en büyük şereftir. Dışarıdan gelen tehditlerin üstesinden gelme konusunda en küçük bir tereddütümüz yoktur” derken, içerden gelen tehditler konusunda her hangi bir yaptırım yapılmayacağını sanmıyorsunuzdur umarım !...
Partisinden istifa ederek mecliste kalan diğer partili arkadaşlarının itibarını zora sokan meclis üyeleri sebebi her ne olursa olsun bunun bir bedeli olacaktır. Siz bu sorumluluğun ya farkında değilsiniz, yada ilk tökezlediğinizde üzerinize yüklenen veballeri kaldıramayacak kadar partinizden vazgeçmişsiniz !...
Şimdi davamda davam deyip, birde bunu satır satır istifa mektubuna döküp kendinizi akladığınızı sanmayın.
İstifa mektubunda “Benim gönlüm hala Ak Parti davasında. Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunda” açıklaması yapan Ak Parti Döşemealtı Belediye Meclis Üyesi Özkan Yaşar, davasına olan bağlılığının altını çizmek istemiş, inandırıcılığı sizde ne kadar etki eder bilemiyorum ben açıkçası etkilenmedim.
Açıklamasının devamında ise; “Beni bu noktaya getirenler utansın” diyerek kendince sebepleri olsa gerek ilçe yönetimini zan altında bırakmış.
Buraya kadar sormuş olduklarıma kendinizce haklı cevaplarınızın olacağından eminim aslında. Gemisini kaptan terk etmez, bizde burada kaptan değiliz diyorsunuz şuan içinizden belki de. Ama henüz 1 yılını doldurmamış belediye meclisinde görevlerinizden istifa edişiniz, kalan 4 yılda diğer meclis üyelerin vatandaşı layıkıyla temsil etmeye devam edebilir mi? Sorusunu getirmiyor sanmayın !..
Yaşanan İstifalar ve yapılan açıklamalarla ilgili parti teşkilatı ile iletişime geçmiş olmamıza rağmen tarafımıza henüz bir açıklama yapılmazken, önümüzdeki sayımız da meclis üyeleri hakkında sorularımıza samimi cevaplar veren vatandaş ve bazı partililerin bizlere yapmış olduğu çarpıcı açıklamaları da sizlerle paylaşacağız.
Sözüm belediye meclislerinde üyeleri bulunan tüm partiler için geçerli aslında. Partisinin önemi yok, seçim öncesi yola çıktığınız davanızda oy için kapı kapı gezen kişi hangi partiden olursa olsun vatandaşın güven oyunu alarak meclise girebilmiş kişidir, ilk engelde ( size göre engel kelimesi ne anlam taşıyor bilemem ) yolundan davasından sapacak her kim olursa olsun partisini dava arkadaşlarını ve kendisine inanan vatandaşı yarı yolda bırakmış kişi olur.
Daha neler yazmak isterdim bu satırlara ama, siz anladınız ne demek istediğimi bence uzatmanın manası yok.
Benim yazdıklarım ve siz okurlarımın anladıkları kadarıyla bu yazıma burada son veriyorum.
Sağlıcakla Kalın !...
