Tayfun CANSIZ


SERDENGEÇTİ

SERDENGEÇTİ


Neden bu köşenin adı ‘ Serdengeçti’ konuldu.Önce buradan başlamak gerekir. Kelimenin Osmanlı döneminden kalma anlamından ziyade ki bu tabiri kullandığımda  (Osmanlı) tarih bilmez bazı kişilerin, beni Osmanlı taraftarı tabir edip Cumhuriyet karşıtı olduğumu zannetmeleri mümkün. Ama iyi bir tarih okuyucusu 3000 yıllık devlet geleneğinin tamamını bütün sevap ve günahları ile benimseyip ‘Türk Tarihi’ ne bütünüyle bakması gerektiğini de bilir. Sadece duyduğuyla hareket eden kesimleride incitmemek adına bir Cumhuriyet çocuğu olarak kelimenin doğrudan manasını yazacağım: Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse…

 

Manayı da açıkladığımıza göre gel gelelim bu sözcüğün anlamı ile ilgili yine bir grup kimselerin yorumlarına göz atalım:

- Bu ülkeyi sen mi kurtaracaksın?

- Bir tek enayi sen misin?

- Memur olmaya bak sen boş iş bunlar

- Zaten mehdi gelecekmiş o her şeyi çözecekmiş gibi birçok insanın motivesini düşüren kimine göre teselli, kimine göre ise yanına yandaş arayan cümlelerle muhatap oluruz.

Bir sözü tamda burada yazmakta fayda var. Rahmetli Bosnalı Lider Aliya İzzetbegoviç : “Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır” tespitini yapmıştır. Bu bizim gibi toplumlar için tamda yerinde bir sözdür. Nereden yerleştiği belli olmayan, kimileri için bu manevi kişiye güvenen toplum her ne hikmetse kendi çağında yaşayan, bütün bir varlığını milletine harcayacak kişi veya kişilere ise güvenmemekte, onlara birer Don Kişot gözüyle bakmaktadırlar. Bu bakış açısı sebebiyle evde, okulda, arkadaş ortamında belki de binlerce çocuğumuzun,gencimizin daha tam olgunlaşmadan kendi ellerimizle çürümesine sebep olmadık mı?

 

Talihsizliklerle dolu bu anlayış ezelden beridir böyle miydi acaba? Nizamiye Medreseleri, Sahn-ı Seman, Süleymaniye Medresesi, Subay Okulları ve Köy Enstitüleri gibi önemli kurumlar yetenekli gençleri keşfedip ve bu gençlerin birçoğuna toplumsal ödevleri aşılayıp çağın şartlarına göre vatan toprakları içerisinde hizmet etmelerine etki etmemiş miydi? Zamanla türlü sebeplerle bozulan bu yapılar içinde ayrıca üzülüp yapılan hataları, eksiklikleri belirleyip yine bu çağın şartlarına göre yeni bir kurum-kurumlar inşa etmek ise ilgili kişilere düşmektedir. Eğer bunu yapamazsak nice çocuk ve genç kayıp nesiller içerisinde yer alacak, sosyal medyanın rüzgarına karışıp savrulacak belki de farkında olmadan kendi toprağına ihanet içerisinde olacaktır.

 

Pragmatik ve toplumsal faydaya yönelik eğitim sistemi ile birçok sorunu halledebileceğimize inanmaktayım ama bu dönüşüm zor olacaktır. Çünkü 1949 yılında Fulbright Anlaşması ile bu milletin çocuklarına: “Balık tutup ne yapacaksın ?ben zaten sana hazır bir şekilde sunacağım” diyerek, “senin kafan basmaz” ,”bak gevura zehir gibi” tabirleri ile işte yukarıda belirttiğim o talihsizliğe geldik. Güvenimizi kaybettik, kaybettirdiler! Eğitim sistemimiz düzelmeye dursun ben daha hızlı sonuç verecek en azından toplumsal güveni pekiştirecek, teoriden uygulamaya bir an önce geçirecek bir hareket olan sivil toplum ve gençlik üzerine sizlerle hasbihal edeceğim. Bu satırları merhabam olarak kabul edin daha yeni başlıyoruz…

  • BIST 100

    10247,80%-0,86
  • DOLAR

    32,29% 0,15
  • EURO

    34,67% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2395,72% 0,11
  • Ç. ALTIN

    3892,73% 0,00
  • Perşembe 24.2 ° / 15.5 ° false
  • Cuma 27.4 ° / 16.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 19 ° / 15.5 ° Orta kuvvetli yağmurlu

Antalya

09.05.2024

  • İMSAK 04:14
  • GÜNEŞ 05:48
  • ÖĞLE 12:59
  • İKİNDİ 16:46
  • AKŞAM 20:00
  • YATSI 21:27

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.