Son günlerde MEB’in müfredat değişikliğine yönelik çalışmaları kamuoyunda sürekli tartışılıyor. Tartışmalar daha çok müfredatın yerli bakış açısı ile yazılma hedefi üzerinde odaklanıyor.
Bazı kesimler müfredat üzerinden gerçekleştirilen bu kendi yolumuzu bulma çabalarından endişe duyuyor. Ülkemizin güzide üniversitelerinden akademisyenlerin ve MEB öğretmenlerinin oluşturduğu eğitim uzmanlarının yaptığı bu çalışmaların niçin bazı çevreleri böylesine kaygılandırdığını anlamak oldukça güç. Böyle bakınca aslında onların bilinen ezberleri tekrar servis etmekten başka bir şey yapmadıkları anlaşılıyor.
Halihazırda Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin liderliğinde, müfredat üzerinde sınırlı da olsa kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda bir değişiklik iradesi ortaya çıkmış bulunuyor. Her şeyden önce bize düşen, bu iradenin arkasında durmak ve desteklemektir. Dolayısıyla bu çalışmaların tarihin bize yüklediği önemli bir misyonu hatırlattığı için Maarif Platformu olarak bu çağrıyı hazırlama ihtiyacı duyduk.
Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin de konu hakkında şunları söylemiştir: “Kendi sistemimizi inşa etmenin kolektif ve millî bir maarif bilinciyle kendi modelimizi üretmenin vakti geldi geçiyor… Bizim kendimize has özgün ve özgür bir bakış açısını esas alan yeni bir dil ve perspektif inşa etme zorunluluğumuz söz konusudur… Biz Türkiye Yüzyılını başlattığımız bu dönemde bu genel söylemi ve genel düzenin aksine, kendi referans değerlerimizin, kendi toplumsal değerlerimizin, kendi tarihimizin, kendimize ait insani değerlerimizi de referans alan ve dünyadaki bu anlamda yaşadığımız teknolojik gelişmeleri de ıskalamadan, kendimize ait yepyeni bir eğitim sistemi ve yepyeni bir eğitim felsefesi inşa etmek durumundayız. Bize ait, bizi yansıtan, bizi, kuşağımızı eğitebilecek, bizim gençlerimizi eğitebilecek yepyeni bir eğitim felsefesinin ana parametrelerinin bu tartışmalardan çıkmasını ümit ediyorum.”
Maarif Platformu olarak geç ama çok önemli bir adım olarak gördüğümüz böyle bir müfredat değişikliğinin bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar bu müfredat değişikliği belli sınırlamalarla gündeme gelmiş olsa da gelecek neslimizi olumlu yönde etkileme potansiyeli oldukça yüksektir. Dolayısıyla bunu olumlu karşılamakla beraber Eğitim sistemimiz üzerinde daha köklü, millî ve manevi değerlerimizi önceleyen çalışmalar devam etmelidir.
MÜFREDAT DEĞİŞİM ÇALIŞMALARI VE YERLİ MODEL ARAYIŞI ÇAĞRI METNİNİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.